Kasa Hesabının Denetlenmesi, Değerlemesi, Adat İşlemleri, Örnek Olaylar ve Vergisel Çözümleri (1) – Faruk TAŞYÜREK, Vergi Müfettişi
Kasa Hesabının Denetlenmesi Değerlemesi Adatlandırma – 1
Özet
İki bölümden oluşan bu çalışmanın amacı; kasa hesabının dengesinin sağlanması, değerlemesinin yapılması, kasa hesabında meydana gelen fiili durumla kaydı durum arasındaki farkın Tek Düzen Hesap Planı ve Muhasebe Uygulama Genel Tebliği uyarınca muhasebeleştirme işleminin yapılması, kasa hesabında yer alan kullanım dışı mevcutların kişilik kavramı ile vergi mevzuatının uygulaması açısından dikkate alınması gereken hususlara açıklama getirmektir.
Anahtar Kelimeler: Kasa Hesabının Denetlenmesi, Değerlemesi, Adatlandırma
1.Giriş
Kasa Hesabı Nedir?
Kasa hesabı Tek Düzen Hesap Planı Ve Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliğine göre;
“Bu hesap, işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı paraların TL. Karşılığının izlenmesi için kullanılır.” Şeklinde tanımlanmıştır. Kasa hesabı işletmelerin nakit giriş ve çıkışlarının kaydedildiği hesap olarak bilançonun “1-Dönen Varlıklar” grubunda “100” hesap kodu ile yer alır. Hesabın özelliği aktif karakterli olmasıdır. Tek Düzen Muhasebe Uygulamalarına göre aktif karakterli hesaplar için artışlar hesabın borcuna, azalışlar ise hesabın alacağına kaydedilir ve aktif karakterli hesaplar daima borç bakiyesi verir.
Kasada TL cinsinden paraların yanı sıra döviz cinsinden paralar da takip edilebilir. Döviz cinsinde paraların TL karşılığının kasa hesabına alınması, istenirse döviz bedellerinin ayrıca nazım hesaplarda takip edilmesi gerekir. Yıl sonlarında kasa işlemleri için envanter (sayım) ve değerleme işlemleri yapılır. Sayım ve değerleme sonuçları için bilançonun ilgili hesaplarına yansıtılarak takip yapılır.
2.Kasa Hesabında Miktar Dengesinin Sağlanması Ve Muhasebe Kaydı:
Kasa hesabı dönem sonlarında borç bakiyesi veren bir hesap türüdür. Buna göre dönem başı kasa mevcudu da dikkate alınarak, kasa hesabına sağlanan girişler ile kasa hesabından yapılan çıkışların mukayese edildiğinde, kasa hesabının borç kalanı (borç tarafına yapılan kaydın alacak tarafına yapılan kayıttan miktar olarak daha fazla veya eşit olması gerektiği) vermesi gerekmektedir.
Borç kalanı veren kasa hesabı kimi zaman fiili durumu ile kaydı durumu arasında farklılık arz etmektedir. Şöyle ki kasa hesabı üzerinde yapılan denetlemeler de kasada bulunan mevcutlar ile kasa hesabı arasında işletmenin lehine veya aleyhine uyumsuzluk çıkmaktadır. Eğer kasa hesabının muhasebe kaydındaki kalanı fiili sayım sonucunda ulaşılan miktardan fazla ise işletmenin aleyhine, kasa hesabının muhasebe kaydındaki kalanı fiili durumdan düşük ise işletme lehine fark oluşmuş olmaktadır.
Her iki durumda da işletme sahip ve yetkililerince konunun araştırılması aradaki farkın kaynağının tespit edilmesi ve sonuca bağlanması gerekmektedir. Anılan durumun açıklamasıyla ilgili aşağıda sayısal örneklere yer verilmiştir.
2.1. Miktar Dengesiyle İlgili Örnek Sorular Ve Muhasebe Kayıtları:
Örnek 1: X işletmesinin 31.12.2020 tarihinde Kasa mevcudu sayıldığında 100.000,00-TL olduğu görülüyor. Aynı gün Kasa Hesabı 125.000,00-TL borç kalanı verdiği görülüyor. Farkın nedeni ise tespit edilemiyor. Bu durumda Tek Düzen Hesap Planına göre yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir:
——————————————————-31/12/2020——————————————————-
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları 25.000,00
100 Kasa 25.000,00
——————————————————-31/12/2020——————————————————-
689 Diğer Ol. Dışı Gid./Zar (K.K.E.G.) 25.000,00
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları 25.000,00
——————————————————————————————————————————-
Örnek 2: X işletmesinin 31.12.2020 tarihinde Kasa mevcudu sayıldığında 125.000,00-TL olduğu görülüyor. Aynı gün Kasa Hesabı 100.000,00-TL borç kalanı verdiği görülüyor. Farkın nedeni ise tespit edilemiyor. Bu durumda Tek Düzen Hesap Planına göre yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir:
——————————————————-31/12/2020——————————————————-
100 Kasa 25.000,00
397 Sayım Tesellüm Fazlaları 25.000,00
——————————————————-31/12/2020——————————————————-
397 Sayım Tesellüm Fazlaları 25.000,00
679 Diğer Ol. Dışı Gel./Kar. 25.000,00
——————————————————————————————————————————-
Örnek 3: Kasa sorumlusu Bay (B) 10.000,00-TL açık vermiştir. Yapılan incelemelerde evrak eksikliğine yahut başka bir hataya rastlanmamıştır. Bu durumda Tek Düzen Hesap Planına göre yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir:
——————————————————————————————————————————-
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları 10.000,00
100 Kasa 10.000,00
——————————————————————————————————————————-
Sonuç olarak noksanlığın kasa sorumlusunun kusurundan kaynaklandığı kesinleşmiş ve paranın kendisinden tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda Tek Düzen Hesap Planına göre yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir:
——————————————————————————————————————————-
135 Personelden Alacaklar 10.000,00
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları 10.000,00
——————————————————————————————————————————-
Bay (B) talep edilen 10.000,00-TL tutarındaki nakdi işletme yetkililerine vermeyeceğin beyan etmiş, bunun üzerine işletme yetkilileri de konuyu yargıya taşımış ve 10.000,00-TL’lik alacak davası açmıştır. Tek Düzen Hesap Planına göre muhasebe kaydı şu şekilde olmalıdır:
——————————————————————————————————————————-
138 Şüpheli Diğer Alacaklar 10.000,00
135 Personelden Alacaklar 10.000,00
——————————————————-31/12/2020——————————————————-
654 Karşılık Giderleri 10.000,00
(K.K.E.G.)
139 Diğer Şüpheli Alacaklar Karşılığı 10.000,00
——————————————————————————————————————————-
2.2. Kasa Hesabındaki Noksanlıkların ve Soru Örneklerinin Vergi Mevzuatı Karşısındaki Durumu:
Önceki bölümdeki örnekler tetkik edildiğinde; kasada meydana gelen farklılıkların dönem sonlarında sonuç hesaplarına yansıtılırken, kasa fazlası verildiğinde bunun kazanç ile ilişkilendirilmesi yani dönem kazancına dâhil edilmesi, kasa noksanlarının ise dönem kazancıyla ilişkilendirilmemesi (KKEG) durumları göze çarpmaktadır.
Bilindiği üzere 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 88. Maddesinde Zararların Karlara Takas ve Mahsubu düzenlenmiştir. Anılan düzenleme de şu ifadelere de yer verilmiştir. “Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar addolunmaz.” Bahse konu hüküm uyarınca kasa hesabında meydana gelen azalmalar vergi mevzuatı açısından dikkate alınmamakta diğer bir ifadeyle kanunun kabul edilmeyen gider olarak kazanca ilavesinin sağlanması gerekmektedir.
Burada bir hususa daha açıklık getirmek gerekirse örnek olayda “Bay (B) talep edilen 10.000,00-TL tutarındaki nakdi işletme yetkililerine vermeyeceğin beyan etmiş, bunun üzerine işletme yetkilileri de konuyu yargıya taşımış ve 10.000,00-TL’lik alacak davası açmıştır.” Cümlesinin muhasebe kaydında; anılan tutar yine KKEG (Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler) olarak dikkate alınmıştır.
Bilindiği üzere 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 323. maddesinde Şüpheli Alacaklar başlığı altında şu ifadedeler yer almaktadır:
“Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
- Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
- Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
Şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.”
Örnek olayda kasa sayımındaki noksanlığın tespit edilmesi ve anılan noksanlık için personele rücu ederek dava safhasına getirildiği halde şüpheli alacak olarak dikkate alınmadığı görülmektedir. Mezkûr kanunun anılan maddesinin uygulanmamasının sebebi; kasa noksanının Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili şartı sağlamamış olmasıdır. Diğer bir ifadeyle kasa noksanın dava konusu yapılmasının ticari kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgisinin bulunmamasıdır.
3.Kasa Hesabında Yıl Sonu Tespit Ve Değerleme İşlemlerinin Yapılması:
Kasa hesabı için yıl sonlarında Vergi Usul Kanununun hükümleri gereğince envanter ve değerleme işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
3.1. Envanter İşlemi:
Envanter işlemi, işletmenin belli bir tarihteki alacaklarını, borçlarını ve varlıklarını sayarak ve kontrol ederek miktar olarak tespit edilmesi değerleme çalışmasının yapılması şeklinde tanımlanabilir. Envanter çıkartma işlemi VUK’un 186. Maddesinde açıklanmış ve “Envanter çıkarmak, bilânço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.” Şeklinde nitelendirilmiştir.
3.2. Değerleme işlemi:
Değerleme: Varlıkların ve kaynaklarının değerleme günündeki değerinin mevzuatta yer alan usuller çerçevesinde belirlenmesidir. Değerlemenin tanımı VUK’un 258. maddesinde “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir.” Şeklinde ifade edilmiştir. Vergi mevzuatı açısından iktisadi kıymetlerin değerleme işleminin, hangi ölçülere göre yapılacağı açıkça ifade edilmiştir. Mezkûr kanunun 261. maddesinde değerleme ölçüleri şu şekilde yer almıştır:
Değerleme, iktisadi kıymetin nevi ve mahiyetine göre, aşağıdaki ölçülerden biri ile yapılır:
- Maliyet bedeli;
- Borsa rayici;
- Tasarruf değeri;
- Mukayyet değer;
- İtibari değer;
- Vergi değeri;
- Rayiç bedel,
- Emsal bedeli ve ücreti.
Yapılan çalışmanın konusunu teşkil eden 100 Kasa Hesabında yer alan varlıkların değerleme işlemi de mahiyeti dikkate alınarak yapılmaktadır. Şöyle ki kasa hesabında yer alan TL cinsi varlıklar Nominal Değerle, yabancı para cinsinden yer alan varlıklar ise Rayiç Bedelle değerlendirilmektedir.
İtibari Değer: İtibari değer, her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerlerdir.
Rayiç Bedel: Rayiç bedel, bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeridir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 280. maddesine göre Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.
Bilindiği üzere ülkemizde döviz borsası bulunmamaktadır. Bu nedenle döviz kurlarının belirlemesinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca her yılın son günü için VUK kapsamında yayımlanan Tebliğler ile döviz kurları belirlenmektedir. Dönem sonları (takvim yılının sonunda) yapılacak olan kur farkı değerlemelerinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan Tebliğ dikkate alınırken, dönem içerisinde yapılacak tespit ve değerleme işlemlerinde Merkez Bankasınca belirlenen ve günlük ilan edilen döviz kurları dikkate alınmaktadır. Diğer bir ifadeyle denilebilir ki yılın 364 gününde T.C.M Bankası tarafından belirlenen kur dikkate alınırken yılın kalan bir gününde Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen döviz kuru dikkate alınmaktadır.
Merkez Bankası tarafından ilan edilen döviz kurları dikkate alınırken kasa hesabında yer alan döviz için efektif kur, kur değerleme de dikkate alınmaktadır.
3.3 Kasa Bakiyesinin Değerlemesiyle İlgili Örneklerin Çözümlenmesi Ve Muhasebe Kayıtlarının Yapılması:
Kasa hesabında yer alan döviz tutarlarının değerlemesinin yapılması ve muhasebe kaydının oluşturulmasına ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.
Örnek 1: X şirketi 31.08.2020 tarihinde kapalı çarşıda mal alımında bulunan bir grup müşterisine mal bedeli olarak 5.000 $ + % 18 KDV tutarlı fatura düzenliyor. Mal bedeli ve katma değer vergisi X şirketi tarafından efektif USD ($) olarak tahsil ediliyor (İşlem tarihinde kur 1$ = 7,50 TL). Tahsil edilen efektifin 4.000 $’lık kısmı 03.09.2020 tarihinde 1 $ = 10 TL döviz kuru üzerinden döviz büfesinde bozduruluyor. Tek Düzen Hesap Planına göre muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olmalıdır.
——————————————————-31/08/2020——————————————————-
100 Kasa 44.250,00
100.02 Dolar Kasası (5.900$)
600 Yurtiçi Satışlar 37.500,00
391 Hesaplanan KDV 6.750,00
——————————————————————————————————————————-
(5.000 $ x 7,50= 37.500,00-TL Hizmet Bedeli 900$ x 7,50 = 6.750,00-TL KDV)
——————————————————-03/09/2020——————————————————-
100 Kasa 40.000,00
100.01 TL Kasası
100 Kasa 30.000,00
100.02 Dolar Kasası (4.000$)
646 Kambiyo Karları 10.000,00
——————————————————————————————————————————-
4.000 $ X10=> 40.000,00-TL Bozdurulan Kısım Cari Değeri
4.000 $ X7,5=>30.000,00-TL Kayıtlı Değer
Kur Farkı => 10.000,00-TL
Kalan döviz için dönem sonunda kur değerlemesi yapılmasının farklı kurlar üzerinden Tek Düzen Hesap Planına göre çözümlenmesi ve muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir.
A-) Dönem Sonunda Hazine ve Maliye B. Açıklanan Efektif Kur 1 $=10
B-) Dönem Sonunda Hazine ve Maliye B. Açıklanan Efektif Kur 1 $=6,25
a) ——————————————————-31/12/2020——————————————————-
100 Kasa 4.750,00
100.02 Dolar Kasası (1.900$)
646 Kambiyo Karları 4.750,00
———————————————————————————————————————————-
b) ——————————————————-31/12/2020——————————————————-
656 Kambiyo Zararları 2.375,00
100 Kasa 2.375,00
100.02 Dolar Kasası (1.900 $)
———————————————————————————————————————————-
Yapılan muhasebe kaydının hesaplanmasına aşağıda yer verilmiştir.
Dönem Sonu Kur Değerlemesi:
Kalan Tutar= 1.900 $ ⇒ Muhasebe Kayıt Değeri= 1.900 $ x 7,50=14.250,00-TL
a) 1 $=10 ise 1.900 $ x 10=19.000,00-TL ⇒ Fark=4.750,00-TL Kar
b) 1 $=6,25 ise 1.900 $ x 6,25=11.875,00-TL ⇒ Fark=2.375,00-TL Zarar
Örnek 2: X işletmesi dönem sonunda yapmış olduğu kaydı envanter sonucunda döviz kasasının borç kalanının 1.000-USD olduğunu tespit etmiştir. İşletmenin döviz cinsinden takip ettiği kasa yer alan dövizlerin 3 adet işlemden kaynaklı olduğu, anılan işlemlerin yapıldığı dönemdeki döviz kurunun (ilk işlem anındaki $ kur) 7,5-TL olduğu anlaşılmıştır. Dönem sonunda Hazine ve Maliye Bakanlığınca ilan edilen efektif kurun 10-TL (1$=10-TL) olduğu varsayılmıştır. Anılan kur üzerinden farklı varsayımların Tek Düzen Hesap Planına göre muhasebe kaydına aşağıda yer verilecektir.
a) Fiili envanter sonucunda kasada 900-$ olduğu tespit edilmiştir.
b) Fiili envanter sonucunda kasada 1100-$ olduğu tespit edilmiştir.
a)——————————————————-31/12/20…..———————————————————
197 Sayım Ve Tesellüm Noksanları 1.000,00
100 Kasa 1.000,00
100.02 Dolar Kasası (1.000 $)
——————————————————————————————————————————-
100 Kasa 2.500,00
100.02 Dolar Kasası (900 $)
646 Kambiyo Karları 2.500,00
b)——————————————————-31/12/20…..———————————————————
100 Kasa 1.000,00
100.02 Dolar Kasa.(1.000 $)
397 Sayım ve Tesellüm Fazlası 1.000,00
——————————————————————————————————————————-
100 Kasa 2.500,00
100.02 Dolar Kasa.(1.000 $)
646 Kambiyo Karları 2.500,00
——————————————————————————————————————————-
Üstteki muhasebe kayıtları oluşturulurken tespitin yapıldığı diğer bir ifadeyle envanter işlemi ile fiili durumun belirlendiği andaki $ kuru dikkate alınarak işlem yapılmıştır. Burada dikkate edilmesi gereken bir diğer husus ise fiili durumun ve olması gereken durumun farklılıklarının sonuç hesaplarına benzer şekilde yansıtılmasıdır.
Varsayıma göre 100-$ fark oluşmaktadır. Bu farkın sebebi tespit edilmezse kar veya zarar olarak sonuç hesaplarına yansıtılacaktır. Ancak buradaki zarar sermaye de vuku bulan zarar olduğu için GVK 88. maddesi hükmü mucibince mali zarar olarak dikkate alınamayacaktır. Diğer bir ifadeyle de ticari kazanca ilave edilecektir. Buna mukabil sayımda ortaya çıkan fazlalık tutarı ise mali kara dahil edilerek, vergilendirmeye konu edilecektir.