Cumartesi günü yayımlanan “Son umudumuz kripto” başlıklı yazımda, Türkiye’nin kripto para kullanımında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada olduğunu yazmıştım.
YASALARIMIZDA TANIMI YOK
Kripto paralar 2009 yılında ilk kez piyasaya sürülmesine rağmen, aradan geçen 12 yılda çok ciddi bir şekilde yaygınlaştı. Bu sonuç, kripto paraların merkezi bir otorite tarafından düzenlenmemiş ve sanal olması, geleneksel bankacılık sistemi dışında kalması ile güvenli işlem yapılabiliyor olması özelliklerinin sonucudur.
Kripto paraların tanımı; Türk hukuk sistemi içinde yer alan yürürlükteki kanunlarda yapılmamıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 2013 yılında Bitcoin ile ilgili basın açıklamasında, “Kripto paralar, elektronik para değildir” açıklamasını yaparak, gözetim ve denetimini biz yapamayız demiştir. Açıklamalarında ayrıca, bu paraların yasa dışı faaliyetlerde kullanılabileceği ve piyasa değerinin istikrarsızlığına dikkat çekilmişti.
Sermaye Piyasası Kurulu, 2016 yılında sanal para birimleri ile ilgili Türkiye’de bir tanımlama ve düzenleme olmadığını ifade ederek, yatırımcıları uyarmıştı.
Bu açıklamalardan tam dört yıl sonra Eylül 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanan Yeni Ekonomi Programı’nda, 2021 ile 2023 yılları arasında kripto finansal varlıkların “edinimi, alım, satım ve devir” işlemlerinde vergi düzenlemesi yapılacağı ilan edilmişti. Bu defa 12 Mart 2021’de açıklanan “Ekonomik Reform Paketi” ve sonrasında açıklanan “Ekonomi Reformları Eylem Planı”nda, Merkez Bankası’na dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturma görevi verilmiştir. Bu çalışmalar 31.12.2021 tarihine kadar tamamlanacaktır.
BELİRSİZLİK HAKİM…
Kripto paraların Türkiye’de nasıl vergilendirileceği konusuna geçmeden önce, dünyada durum nedir? Kısaca bunu özetlemek istiyorum. Dünyada, farklı yöntemler uygulanmakta; Amerika’da kripto para sahiplerinden gelir vergisi alınıyor, Almanya’da ise 600 Euro’dan düşük değerler için vergi uygulanmıyor. Malta, Portekiz, Hong Kong ve Singapur’da vergi yok. Güney Kore’de elde edilen kazançtan yüzde 20 vergi alınmasına dair çalışmalar var.
Kripto paraların vergilendirilmesine ilişkin olarak yanıtlanması gereken temel soru: Kripto paraların nasıl tanımlanacağıdır. Birçok ülke, kripto paraları “gayri maddi bir varlık” veya “finansal varlık” olarak tanımlarken, bazıları “emtia” bazıları da “para” olarak tanımlamış ve bu tanımlamaya göre vergi kılavuzları hazırlamışlardır.
Avusturya, Kanada, Çin ve Endonezya kripto parayı “emtia” olarak kabul etmiş. Belçika, İtalya ve Polonya gibi ülkeler ise, kripto paraları “para” olarak kabul etmiştir. Avusturalya, Fransa, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere gibi ülkeler kripto paraları “gayri maddi varlık” olarak nitelendirirken, Brezilya, Danimarka ve Japonya gibi bazı ülkeler ise “finansal varlık” olarak kabul etmiştir.
DEĞER ARTIŞ KAZANCI OLARAK VERGİLENDİRİLMELİDİR
Kripto paralarla ilgili olarak Türkiye’nin bir milyonu aşan yatırımcı sayısı ile Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya çıkması ve günlük işlem hacminin 1 milyar doların üzerine çıkması karşısında; mali idarenin bu konuya eğilmesi, gayet doğal. Bunun için önce, vergiyi doğuran olayı tanımlayan bir vergi düzenlemesi yapılması şart.
Yukarıda özetlemeye çalıştığım dünya uygulamaları, Türk vergi sisteminin özellikleri ve Avrupa Adalet Divanı’nın kripto paraların alım-satımında Katma Değer Vergisi uygulanmayacağı yönündeki kararını da dikkate alarak; ülkemizde yapılacak olan vergi düzenlemelerinde kripto paraları bir finansal varlık olarak tanımlayıp, ticari organizasyon dışında kalan kripto varlık alım-satımından doğan kazancın “değer artış kazancı” olarak vergilendirilmesi doğru olacaktır.
OECD, Ekim 2020 tarihinde kripto paraların vergilendirilmesine ilişkin yayımladığı raporunda; kripto paraların gizliliğine dikkat çekerek, vergiden kaçınma ve suçun finansmanı gibi finansal suçlara ilişkin çözüm bulunması gerektiğini ülkelere bir kez daha hatırlatıyor. Ülkelere, harekete vergi kanunları kapsamında hukuki altyapıyı net bir şekilde kurarak başlamalarını, özellikle parasını değerlendirmek isteyen küçük yatırımcıların vergilendirilmesine ilişkin olarak, bireysel yatırımcıların vergiye uyumunun artırılması amacıyla küçük vergisel istisnaların getirilebileceklerini ve küçük miktardaki işlemlerin değer artış kazancı dışında tutulabileceğini tavsiye ediyor.
Benim önerdiğim modelde, kripto paralar 2021 yılında vergilendiriliyor olsa idi; alım-satım kazancının 19.000 TL’si vergiden istisna olacaktı.